MUTLAK SONSUZLUK – CHANGELESS ENDLESS
31 Ekim – 17 Kasım 2012
ZEKERİYA SARIBATUR
KARE ART GALLERY
1958
yılında Kars’da dünyaya gelen Zekeriya Sarıbatur 1982 senesinden beri Viyana‘da
yaşamaktadır. İlkokul yıllarında bir öğretmeninin teşvikiyle resim yapma
becerisini keşfeden sanatçı İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Prof.Özdemir
Altan atölyesinden mezun olduktan sonra Viyana Tatbiki Sanatlar
Üniversitesinde Prof. Carl Unger ve
Prof. Adolf Frohner atölyesinde çalışmalarına devam edip Avusturya’da ikinci
mezuniyetini aldı. Sanatçı bugün öğretim görevlisi olarak çalışmakta olduğu bu
üniversitede taşbaskı ve deneysel karışık teknik dersleri vermektedir.
yılında Kars’da dünyaya gelen Zekeriya Sarıbatur 1982 senesinden beri Viyana‘da
yaşamaktadır. İlkokul yıllarında bir öğretmeninin teşvikiyle resim yapma
becerisini keşfeden sanatçı İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Prof.Özdemir
Altan atölyesinden mezun olduktan sonra Viyana Tatbiki Sanatlar
Üniversitesinde Prof. Carl Unger ve
Prof. Adolf Frohner atölyesinde çalışmalarına devam edip Avusturya’da ikinci
mezuniyetini aldı. Sanatçı bugün öğretim görevlisi olarak çalışmakta olduğu bu
üniversitede taşbaskı ve deneysel karışık teknik dersleri vermektedir.
Zekeriya
Sarıbatur’un hayatının en belirgin özelliği çeşitlilik ve karşıtlıklardan
oluşan, tek bir hatta indirgenmesi nerdeyse mümkün olmayan paralel bir çok
katmanlılık. Bu çok katmanlılık da başlı başına bir çelişki, çünkü katmanlar
tüm farklılıklarına karşın temelde hep aynılar. Bir temrin misali
tekrarlandıkça çoğalmalarına karşın aslında hep tek bir resmi mutlak bir
sonsuzlukta tekrarlıyorlar. Bu tekrar
geleneksel yağlıboya resimlerin yanısıra sürekli bir arayışın ifadesi olan
deneysel çalışmalarla da beslenerek hiçbir kategoriyle adlandırılıp,
tanımlanamayacak yeni tekniklerin ortaya çıkmasına, resmi taşıyan zeminlerin
tualin iki boyutlu çerçevesini evirip
cama atlamasına böylece resim mi yoksa heykel mi, iki mi yoksa üç
boyutlu mu olduklarına karar veremediğimiz yeni görsellerin oluşmasına zemin
hazırlıyor.
Sarıbatur’un hayatının en belirgin özelliği çeşitlilik ve karşıtlıklardan
oluşan, tek bir hatta indirgenmesi nerdeyse mümkün olmayan paralel bir çok
katmanlılık. Bu çok katmanlılık da başlı başına bir çelişki, çünkü katmanlar
tüm farklılıklarına karşın temelde hep aynılar. Bir temrin misali
tekrarlandıkça çoğalmalarına karşın aslında hep tek bir resmi mutlak bir
sonsuzlukta tekrarlıyorlar. Bu tekrar
geleneksel yağlıboya resimlerin yanısıra sürekli bir arayışın ifadesi olan
deneysel çalışmalarla da beslenerek hiçbir kategoriyle adlandırılıp,
tanımlanamayacak yeni tekniklerin ortaya çıkmasına, resmi taşıyan zeminlerin
tualin iki boyutlu çerçevesini evirip
cama atlamasına böylece resim mi yoksa heykel mi, iki mi yoksa üç
boyutlu mu olduklarına karar veremediğimiz yeni görsellerin oluşmasına zemin
hazırlıyor.
Changeless
Endless – Mutlak Sonsuzluk sanatçının son çalışmalarını görüşe sunduğu serginin
adı. İlk bakışta soyut çalışmalar gördüğümüzü zannetsek de,aslında
bu çalışmaların çıkış noktası hep çok gerçek gündelik dünyamızdan alınma,
katmanların temelinde ya bir ağaç, ya
bir inşaat alanı, ya New York’taki bir gökdelen ya da bir yemek masası var.
Endless – Mutlak Sonsuzluk sanatçının son çalışmalarını görüşe sunduğu serginin
adı. İlk bakışta soyut çalışmalar gördüğümüzü zannetsek de,aslında
bu çalışmaların çıkış noktası hep çok gerçek gündelik dünyamızdan alınma,
katmanların temelinde ya bir ağaç, ya
bir inşaat alanı, ya New York’taki bir gökdelen ya da bir yemek masası var.
Zekeriya
Sarıbatur dünyamızı dikkatli bakışlarla arşınlarken gördüklerinin
izdüşümlerinin kaydını tesadüfe bırakmıyor, daha ilk oluşan fotoğrafı yalnızca
onun kendi gözünün algıladığı şekliyle sabitletiyor objektifine. Daha sonra bu
resimleri stilize ediyor ve yabancılaştırıyor. Bu çalışmalarında çoğunluğunu
kendisinin geliştirdiği meslek sırrı kıvamında ve işlerin püf noktasını
oluşturan modern teknik ve yöntemler kullanıyor. Tekniklere ilişkin üzerine
gidildiğinde „Benim için kullandığım teknik ne olursa olsun teknik hep resim
yapmak için bir araç. Bu nedenle bu işlerde de teknik üzerine konuşarak vakit
kaybetmektense resimleri oluşturan kompozisyon, ışık ve renkler üzerine sohbeti
tercih ederim. Benim mesleğim ressamlık, teknikler paletimin geliştirilmesi
diye düşünülebilir.“ yanıtını veriyor sorulara. Sözünü ettiğimiz tek bir
kategoriyle adlandırılıp sınıflandırılması mümkün olmayan cam objeler böyle
oluşuyor ve bir bakıma çok gerçek diye algıladığımız görüntüler aynı anda
gözümüze çok da soyut görünüyor. Bu sonsuz eşzamanlı değişkenliğe rağmen
gördüğümüz işlerden aklımızda kalan hep tek ve aynı izlenim: mutlak sonsuzluk –
changeless endless.
Sarıbatur dünyamızı dikkatli bakışlarla arşınlarken gördüklerinin
izdüşümlerinin kaydını tesadüfe bırakmıyor, daha ilk oluşan fotoğrafı yalnızca
onun kendi gözünün algıladığı şekliyle sabitletiyor objektifine. Daha sonra bu
resimleri stilize ediyor ve yabancılaştırıyor. Bu çalışmalarında çoğunluğunu
kendisinin geliştirdiği meslek sırrı kıvamında ve işlerin püf noktasını
oluşturan modern teknik ve yöntemler kullanıyor. Tekniklere ilişkin üzerine
gidildiğinde „Benim için kullandığım teknik ne olursa olsun teknik hep resim
yapmak için bir araç. Bu nedenle bu işlerde de teknik üzerine konuşarak vakit
kaybetmektense resimleri oluşturan kompozisyon, ışık ve renkler üzerine sohbeti
tercih ederim. Benim mesleğim ressamlık, teknikler paletimin geliştirilmesi
diye düşünülebilir.“ yanıtını veriyor sorulara. Sözünü ettiğimiz tek bir
kategoriyle adlandırılıp sınıflandırılması mümkün olmayan cam objeler böyle
oluşuyor ve bir bakıma çok gerçek diye algıladığımız görüntüler aynı anda
gözümüze çok da soyut görünüyor. Bu sonsuz eşzamanlı değişkenliğe rağmen
gördüğümüz işlerden aklımızda kalan hep tek ve aynı izlenim: mutlak sonsuzluk –
changeless endless.
KARE SANATAbdi İpekçi Cad. Ada Apt. No:22/8-9 K:2-3Nişantaşı / İstanbul T : 0 212 240 44 48 – 230 58 91F : 0 212 219 77 19www.kareartgallery.comPazar, Pazartesi hariç hergün 11.00 – 19.00 saatleri arasında açıktır