ŞAHMARAN 1 // 28 ARALIK 2013 – 23 OCAK 2014 // OPEL ÇETAŞ

ŞAHMARAN 1

ALİCAN MEYDAN – FİLİZ SÜNNETÇİOĞLU 
GÖKHAN TANACI – TACETTİN TOPARLI – KENAN ÖZER
28 ARALIK 2013 – 23 OCAK 2014 
Açılış: 28 ARALIK CUMARTESİ 
OPEL ÇETAŞ’TA SANAT 
Mimarsinan E-5 Karayolu üzeri 
Kabristan Mevkii Büyükçekmece İSTANBUL 
90 (212)8635454 
Alican Meydan-Filiz Sünnetçioğlu-Gökhan Tanacı-Tacettin Toparlı-Kenan Özer’in ‘ŞAHMARAN 1’ başlıklı resim-müzik-video art-belgesel film sergisi Şeli Art Project işbirliğiyle ÇETAŞ OPEL’de. 
Gündelik yaşam alanlarında sanatsal çözümler öneren proje kapsamında açılan sergiler ‘Her yerde sanat’ sloganıyla etkinliklerine devam ediyor. 
Sanatçılar, Şahmaran’ı ve bugünkü eserlerini şöyle anlatıyor: 
ŞAHMARAN çünkü… 
ALİCAN MEYDAN 
Şahmaran; çok uzun zaman önce Tarsus’ta yerin yedi kat altında yaşayan, yılanların şahı. Arkadaşlarının oyununa gelip bir kuyuda sıkışıp karanlıklar içinde kendisine bir çıkış yolu ararken yılanlar ülkesini keşfetmesiyle yerin yedi kat altında yedi yıl boyuca Camsab’ı eğiten ve onu Lokman hekim yapan, açgözlülük sonucu insanlar tarafından parçalara ayrılan bir gizem. 
GÖKHAN TANACI 
SAKLI BENLİKTEN SESLER 
“SERGİ İÇİN MÜZİK” 
Kendi düşsel kuyularında kendi uyanışının müziğini yapıyor Şahmaran. Ve her bir ses yayılıyor zamana. Parçalara bölünüyor her bir nota, kuyunun içi ve dışı oluyor aynı anda, uzağı ve yakını oluyor, yükselişi ve inişi oluyor bir varlığın, doğumu ve ölümü oluyor. Karşı karşıya geliyor seslerin birbirine karşıt varlıkları ve bir bütünü tamamlıyor, genişliyor, çoğalıyor, tekrar tekrar duyuruyor kendini ve her tekrarda derinleşiyor kuyu, ses derinleşiyor. Her ses başka bir sese dönüşüyor; düş gerçeğe dönüyor içinde, korku arzuya, ölüm yaşama ve son başlangıca dönüşüyor. Ama her ses kendine dönüşüyor sonunda. Çünkü bir çemberdir bu müzik; kendi sonsuz döngüsünde kendini tamamlayıp duruyor. 
FİLİZ SÜNNETÇİOĞLU 
“İlk suya ağumu salarım, ikinci suya özümü” 
Yeryüzünün dört bir bucağındaki insanların umursamazlığına ve hızla değişen tarihe karşı; bir yakarı, bir çığlık, geçmiş gelecek köprüsünde ihanetlere maruz kalan ; kalsa da bu hislerden sıyrılan bir içgüdü öyküsü…. 
kimi zaman nazar, 
kimi zaman koruyucu ve gözeten şahının suretini görüp kaçan yılanlar için, 
kimi zaman taşıyıcı söz, kuşaktan kuşağa saygıyla aktarılan, 
kimi zaman kutsal kitapları yücelten bir ibret öyküsü, dinsel işlevler yüklenen… 
Kısacası; özlemlere, umutlara, korkulara, ihtiyaçlara göre tasarlanmış bir “nine bana bir masal anlatırmısın? serüveni… 
TACETTİN TOPARLI 
Aklın son demiyle içtiğim nefes kaçaktı. Ne hikaye kalmış nede masallara tahammül. 
Bırakın masallar masal kalmasın, dibi tutmuş ama tadı bozulmamış ama mukaddime olan şekilsiz katıksız saf bir yürek. 
ŞAHMARAN, YÜREĞİNİ VE ELLERİNİ KULLANARAK ZAMANI GERİ DÖNDÜR. 
KENAN ÖZER 
YARISI İNSAN YARISI YILAN 
Başlangıç ve Sonun, Doğum ile Ölümün, İyi ile Kötünün, İnsan ile Yılanın birbiri içinde kaybolduğu binlerce yıllık bir efsane… 
Şahmaran efsanesi, Anadolu’da, Ceyhan’da evlerde ninelerin, dedelerin ağzından süzülür, karışır Çukurova’nın bereketli topraklarına. Cebelinur Dağı’nın eteklerindeki Balkuyusu’nda, Yılankale’de ve Misis Köprüsü’nde efsane gerçeğe, gerçek efsaneye dönüşür…