Mefisto (Şeytan), Faust’un ruhu üzerine pazarlığa girmeden önce uyuz ve acınası bir köpek kılığındadır. Faust ona acır, içeri alır. Bu zararsız yaratığın kendisine zarar verebileceği konusunu hiç düşünmez. Onun hesaplaşması kendisi iledir. Bu işi o kadar derinleştirmiştir ki bunalımları hayatından zevk almasını engeller. Mefisto, Faust’un zayıf tarafını bilmektedir. Onu en korumasız hissettiği anda doğaüstü güçlerini kullanır ve acınası köpeğin silüetini değiştirerek dumanlar arasında vücuda gelir. Sahne İblis’indir.
Mefisto, dünyadaki her türlü kötülüğün toplandığı odaktır. Onun ahlakı şeytanidir. Ancak kendi içinde şeytani bir tutarlılığı da vardır. Tanrı olmadığından, belli kurallara tabidir. En büyük silahı kurallara ve ne olduğuna dair sahip olduğu derin bilgidir. Bu yüzden insanları rahatça kandırır. Bir şeytan için ne kadar kötü olduğu konusunda fikir belirtmek abesle iştigaldir. Onun doğası eleştirilemez. Aksi halde tanrı da eleştirilebilir olur.
Faust’un (insanın) dramı ise ‘eksikliği’dir. Arzularını ve hatalarını birbirine karıştırmakta üstüne yoktur. Mutluluğuna çok önem verir ama nasıl elde edeceğini bilmez. En olmadık yerlerde arar onu. Bir iblisin elinde bile olsa onu almak için yapmayacağı pazarlık yoktur. Ancak sonunda mutlu olabilir mi? Hayır… Daha asilini, daha güzelini, daha büyüğünü, daha sevimlisini arar. Bu da yetmez; herkesin kendi gibi mutlu olmasını ister. Eğer öyle değilse mutsuz olmaları onların suçudur. Pazarlıklarının ve tercihlerinin sonuçları ile yüzleşmek konusunda pek istekli değildir. Sonunda dönüp de geriye bakarken kendinden nefret eden insanların biriktiğini ve kendisine karşı direndiğini gördüğünde, yanında kimi bulacak dersiniz? İçeri buyur ettiği o zararsız köpeği…
Ozan Bilginer’in Mefisto’nun Uçuşu Sergisi AG Sanat Galerisinde 20 Şubat – 8 Mart 2014 tarihleri arasında gezilebilir.
Aysel Gözübüyük Sanat Evi Konutkent 2 Datça Sokak B1 Blok, I Girisi Dükkan No:106530 Çayyolu/ANKARA Tel: +90 0312 241 06 95